15 Eylül 2009 Salı

Isparta

Yağmur altında mehteranlı bir açılış oldu Isparta istasyonunda.
Konferans vagonunda çok konu konuşuldu. İzmir'den bu yana uğradığımız duraklardaki ortak sıkıntı bu garların aslında sadece yük taşımacılığı için kullanıldığı.
Ne tesadüftür ki hepsinin uğurladığı son tren geçen yılki Hürriyet Treni imiş.

Günün en ilginç olayı ise istasyona gül yağı püskürtülmesiydi..;-)
Bu gece güller diyarı Isparta'dan ayrılıyoruz. Siz bu yazıyı okuduğunuzda biz 7. durağımız Uşak'ta olacağız.

Gülten Köker




Sabahın serinliğinde hafif çiseleyen yağmur eşliğinde başladı Isparta’daki günümüz. Mehteran takımının güçlü sesi kapladı Isparta Garı’nın her yerini. Halk oyunları gösterisi sonrasında Protokol ile vagonları gezmeye başladık. Çevre okullardan çocukların eşlik ettiği turda Aydın Valisi tüm etkinlikleri büyük bir ilgiyle takip etti. Ardından Vali, Belediye Başkanı, Isparta Gül Birlik, Hürriyet, Coca-Cola, TCDD ve yerel basının katıldığı 1 saatin üzerinde süren uzun bir toplantı yaptık konferans vagonunda.

Isparta hakkında bir çok şey öğrendik. Örneğin, Isparta’nın “En yaşanılabilir yedinci İl” olduğunu biliyor muydunuz? CNBCE Business dergisinin yayınladığı habere dayanıyor bu veri. Valiye göre yaşam standartını düşüren değerler arasında deprem riski ve hava kirliliği bulunuyor. Isparta’nın yükselen değerleri ise gül, elma (elma üretiminde damla sulama sistemi yaygın olarak kullanılıyor), kiraz (kiraz ihracatından on milyon dolar gelir elde ediliyor!!) ve tabi Türkiye’nin en büyük iki tatlısu gölü ve içme suyu kaynağı olan Beyşehir ve Eğirdir Gölleri.

Vali Eğirdir Gölü’ne verdikleri değeri, gölü korumak için kaçak avlanmaya ve hatalı gübrelemeye karşı göl koruculuğu sistemi oluşturduklarından bahsetti. Biz de Hayata Artı Gençlik Programı kapsamında bu sene desteklemeye başladığımız ve Eğirdir Gölü’nün tarımsal atıklar, kimyasal ilaçlar ve gübreler nedeniyle kirlenmesi sorununa dikkat çekmek ve çözüm üretmek amacıyla Ispartalı gençler tarafından başlatılan “İyi Tarım Temiz Eğirdir” projesinden bahsettik.

Ardından Hayata Artı gençlerinin Hürriyet gazetesi ve CNN Turk ile röportajları oldu. Satış ekibi ve bayilerle de konuştuk. Gençler ve bizim için dopdolu bir gündü. Treni daha ilk gününden çok sevdik. Günümüz yemek vagonu ve hayata artı kat vagonunda, tüm diğer “tren insanları” gibi laptopların arkasında son buldu… :)

Işılsu Vural

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder